Parlayan nesneler sendromu, adını, çocukların parlak nesnelere duyduğu ilgiden almaktadır. Çocuklar, ilgi duydukları nesnenin parlaklığı azaldığında, algıları daha parlak olan başka bir nesneye kayar. Örneğin, çocuğa yeni bir oyuncak aldınız, siz yenisini alana kadar onunla sevinç ile oynayacaktır, ancak çocuğun aklını yeni bir oyuncak çelince eskisini tamamen unutacaktır. Psikolojide, orijinal hedefe bağlı kalmak yerine, sürekli yeni bir hedefin peşinden koşmak anlamına geliyor. Bir başka deyişle, eskisiden vazgeçerek yeni hedeflere yönelme olarak açıklanıyor. Fakat zamanla yapılan gözlemler sonucu bu durumun sadece çocuklarda yaşanmadığı ortaya çıkmıştır. Parlayan nesneler sendromu, her yaş grubunda görülen hızlı değişen akımlara, modaya kapılmayı ve bu durumun çok kısa sürmesini anlatan bir kavramdır.

Parlayan Nesneler Sendromu Ne Anlama Geliyor?

Günümüzde rastlanan en sık problemlerden birisi odaklanma sorunu. Bir işe odaklanıldığı esnada ufacık bir şey bile dikkatin dağılmasına yeter. Aynı çocuklarda olduğu gibi, odak noktasının, yapılan işten daha ışıltılı bir işe ya da nesneye kayması en çok karşılaşılan durumlardan birisidir. Bu durum da en basit bir işte bile verimin düşmesine, sorumlulukların tamamlanamamasına neden olmaktadır.

Parlak Trendler

Parlayan nesneler sendromu, ekranlar, sosyal medya, çevre, moda gibi faktörler ile en ışıltılı olana yönelmek ile kendisini göstermektedir. Bu parıltılar dönemsel olarak ortaya çıkan ve sonrasında kaybolan türden durumlardır. Örneğin; pilates yapmak, organik beslenmek, glütensiz yiyeceklere yönelmek gibi durumlar aslında hep var olan ancak parlatılmak suretiyle tekrar popülarite kazanmış alışkanlıklardır.

Ulaşılamayan Mutluluk

Sürekli ilgi odağının değişmesi, seçeneklerin artması gibi durumlar bireyleri “her yeni şeye sahip olma” düşüncesine itmiştir ve bireylerin daha doyumsuz hale gelmesine neden olmuştur. Bu durum aynı zamanda tüketim çılgınlığını da tetikleyen bir durumdur. Sürekli araba, telefon değiştirmek, her cihazın bir üst modelini almak, her zaman en iyisine, en yenisine sahip olma isteği bireylerin bir süre sonra elindekilerle yetinemeyen, doyumsuz, mutsuz insanlar haline gelmelerine de neden olmaktadır.

Başka Şeylere Kapılma

Odaklanamama sorunu; ilk bakışta çok kısa vadede problem oluşturuyor gibi algılansa da bu durumda uzun vadede alışkanlıkları, çalışma prensibini, hobileri etkilemeye varacak kadar mühim bir sorundur. Parlayan nesneler sendromu, tam belli bir şeylere odaklanmış, bir plan doğrultusunda, belirli bir çizgide ilerliyorken başka bir şeyin ışıltısına kapılarak bambaşka araştırmaların içerisine girmeye neden olacaktır.

Sosyal Medya Işıltısı

Teknolojinin son yıllarda hayatımıza dahil ettiği en önemli araçlardan birisi de sosyal medyadır. Aslında çoğu şeyin göründüğü gibi olmadığı, sahteliğin, ışıltıların, yanılgıların çok fazla olduğu bir mecradır. İnsanlar bir süre sonra orada gördükleri her şeyi elde etme hırsıyla yanıp tutuştuklarından, elde edemedikleri durumlar onları haddinden fazla mutsuzluğa itmektedir. Bu nedenle sosyal medya, son yıllarda depresyon sebepleri arasında sıklıkla rastlanan bir olgu haline gelmiştir.

Fark Etmek

Günümüz şartlarında yeni şeyler keşfetmek, farklı yollar denemek, farklı görüşlere sahip kişileri tanımak oldukça kolaydır. Bu durum bireylerinin fikirlerinin hızlı bir şekilde değişmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle değişen ve gelişen yeni düzende önemli olan nokta bireylerin ne yapmak istediklerine karar vermeleridir.

Bu ışıltılı düzende odak noktasının bozulması, başka yollara kaymak oldukça kolayken belirli bir çizgide ilerleyebilmek, kararlı olabilmek de oldukça zordur. Bu nedenle bireylerin ilk yapması gereken; hayattan beklentilerini, isteklerini, hayallerini belirleyerek, kendini tanıyarak bir karar vermek ve bu doğrultuda ilerlemek olacaktır. Aksi halde diğer parlayan nesneler sendromu mağduru kişiler gibi doyumsuz, oradan oraya savrulan, mutsuz insanlar haline gelmek kaçınılmaz olacaktır.

Parlayan Nesneler Sendromundan Kurtulmanın Yolu Nedir?

Hayatınızda olmak istediğiniz konum, gerçekleştirmek istediğiniz hayalleriniz konusunda kendinize net bir yol çizin. Bu konularda yeteri kadar netliğe sahip olmayan bireyler, sürekli yeni heyecan verici şeylerin peşlerinden koşarlar. Bu durum önündeki işe odaklanma sorunu, yönünü bulamama durumunu yaratır.

Örneğin, bir iş yeri sahibisin, ama tam olarak nasıl işletmenizi büyüteceğiniz konusunda bir fikrini yok. Uzun vadeli vizyon belirleyerek, ölçülebilir hedefler koyarak parlak nesneleri kovalamaktan vazgeçebilirsiniz.

Parlak Nesne Sendromunun Tehlikeleri

1. Bitmemiş Projeler

Yeni bir hedefe odaklandığınızda içinizi kıpır kıpır heyecan dolu bulursunuz. Ama bir taraftan da aklınız yeni projenizde olduğu için eskisi arkada kalır ve geri plana itilir. Bu eylemi üstüste birkaç kez tekrarladığınızda ise ortada bir sürü tamamlanmamış projelerle baş başa bulursunuz kendinizi.

2. Zaman / Emek / Para kaybı

Yeni bir hedef peşinde koştuğunuzda, birden çok sonuç elde etmek mümkündür. Örneğin; yeni hedefe başarıyla ulaşır ve daha iyi getiri elde edersiniz, ya da bir süreliğine yeni hedefinizi gerçekleştirmek için çaba sark edersiniz ama çok zor olduğunu anlayıp ilginizi kaybedersiniz ve eski hedeflerinize geri dönersiniz. Ya da yeni hedefinizin peşinde koşarken eski hedefinize odaklanmayı unutur her iki işte de başarısızlık sağlarsınız. Böylelikle, elinizde, zaman, enerji, çaba, enerji ve para kaybı kalır.

3. Hayal Kırıklığı Ve Motivasyon Kaybı

Yeni bir fırsatla karşılaştığınızda, bunu canlılık ve şevkle yaparsınız. Öngöremediğiniz bir engele çarptığınız an, hayal kırıklığına uğrarsınız. İşler beklediğiniz yönde gitmezse, demotive olursunuz.

Yeni bir hedef, size enerji verdiği kadar cesaretinizi de kırabilir.