YAŞAM

Ölüm Korkusu: Hayatın Parçasıdır, Nasıl Yaklaşılır?

Paylaş

Ölüm korkusu normal ve meşrudur. Ama aşırıya götürülürse, patolojik olabilir, anksiyete ataklarına, depresyona, uykusuzluğa yol açabilir.

"Ölmekten korkuyorum "," Korkarım sevdiğim insanlar ölecek "," Sırada ne var? Sizi takıntı haline getiren çok sayıda cümle var ve henüz ... Hiçbir şey olmuyor. Ölüm korkusu sizi daha çok her gün ölüleri saydığımız bir salgının ortasında, ama sonra bunun üstesinden gelmek için ne yapmalıyız? Ölüm hayatın bir parçasıdır, biliyoruz ama onu nasıl evcilleştirebiliriz? Artık ondan nasıl korkmayız?

Öncelikle ölüm korkusunun sağlıklı ve meşru olduğunu, ancak patolojik hale geldiğinde artık aynı hikaye olmadığını hatırlayalım. Kendini anksiyete atakları veya panik duygusu şeklinde gösterebilir, ancak aynı zamanda fobi veya hipokondri olarak da kendini gösterebilir. Bazı insanlarda ölüm korkusu yaşamayı imkansız hale getirebilir. Bu kaygıyı perspektife koymak için bazı ipuçları var. 

Ölüm korkusu, "ölüm" ve "fobi", "korku" anlamına gelen eski Yunanca "thanos" tan "thanatophobia" olarak adlandırılır. Bu fobi insanları günlük yaşamlarında engelleyebilir, örneğin yola veya toplu taşıma araçlarına gitmeyi reddedebilir, seyahate çıkamayabilir veya çocukları yalnız bırakmayı reddedebilirler.

Neden Ölümden Korkuyorum?

1. Çocukluğa uzanan kökenler

Ölüm korkusu genellikle çocukluk dönemine kadar uzanır. 7 yaş civarında bir çocukta ölüm fikri çok aktif hale gelir, birçok soru ortaya çıkabilir ve bu endişenin gelişiyle birlikte ölüm korkusu ortaya çıkabilir.

2. Sevilen birinin ölümüyle başa çıkmak

Sevdiklerinizin ölümü de sevdiğiniz insanlar gibi her an ölebileceğinizi anlamanızı sağlayan bir tetikleyicidir. Bu ani farkındalık depresyona bile yol açabilir.

3. Sevdiklerinizi bırakın

Bize ihtiyacı olanlar için hayatta kalmak istemek çok yaygın bir endişedir, ancak bitmemiş bir iş hissine veya sevdiklerinize onları bırakarak ihanet etme hissine sahip olabilirsiniz. Senin için huzur içinde ölmek, her şeyin söylendiği ve yeniden birleştiği zamandır ve  ya değilse ... Kaygınız büyür. Daha sonra arabaya binme, uçakta veya teknede erken ölümünüze neden olabilecek tüm riskli durumlardan kaçınacaksınız.

4. Acı çekme korkusu

"Ölüyorum" diyebileceğiniz yaşam ve ölüm arasındaki o geçitten geçmek istemezsiniz. Size düşünmek için zaman veren yavaş bir ıstırap yerine hiçbir şey bilmeden uykunuzda ölmeyi veya acımasız bir kalp krizi geçirmeyi tercih edersiniz.

Ölüm Korkunuzu Yatıştırmak İpuçları

1. Ölüm Üzerine Yazan Filozofları Okuyun

Ölüm teması üzerinde çalışan büyük filozofları (Platon, Epicurus, Sartre, Heidegger, Hegel, Schopenhauer ...) okuyun ve / veya bir psikiyatrist ve psikoterapist olan Irvin Yalom'un yarattığı varoluşçu terapiyi öğrenin. Özellikle, cenazenizi hayal etmekten ve onu mümkün olduğunca kesin bir şekilde tarif etmekten oluşan pratik bir alıştırma sunar.

2. Yakınlarınızla Ölüm  Hakkında Konuşun

Sevdiklerinizle ölüm hakkında konuşmaya cesaret edin (korkunuzla yüzleşmek ondan kaçmaktansa her zaman daha iyidir).

3. Olumlu hedefler belirleyin

Günlük olarak, işinizde başarı, harika seyahatler yapma veya sadece bir çift olarak ya da ailenizle mutlu olma gibi sizi tatmin edecek hedefler belirleyin. "Eliniz boş" ayrılıyor gibi hissetmemek için hayatınızla bir şeyler yapmaktan memnuniyet duyun.

4. Rolünüzün farkında olun

Buradaki amaç, "ne için kullanıldığımızın" farkında olmak, sevdiklerinizle ve çevrenizdekilerle yarattıklarınızın, bir aktarımda ikamet ediyorsunuz. Ölümün yaşamın bir parçası olduğunun farkında olun, bu sonsuz bir döngüdür, onu kabul etmelisiniz.

5. Korkunuzla yüzleşin

Korkularınızı ve endişelerinizi anlamak, aşamalı olarak gerçekleştirilen uzun bir süreci de gerektirir. Bir gazetenin ölüm ilanını okumaktan çekinmeyin, sonra "öleceğim" cümlesini siyah beyaz yazın, yazdıktan sonra ölmediğini anlayacaksınız. Mezarlığa gitmek ve mezarların önünde durmak da mekanı ve dolayısıyla fobisini evcilleştirmek için büyük bir adımdır.

0 Yorum

Yorum Yaz