ZİHİN SAĞLIĞI

Anksiyete Bozukluğu (Kaygı Bozukluğu) Nedir?

Paylaş

Anksiyete ne demek?

Anksiyete, beden kendini tehdit altında veya baskı altında hissettiğinde, kişi, iş görüşmesi, sınav ve ilk buluşma gibi zorlu bir deneyimle karşılaştığında tetiklenen otomatik bir tepkidir. Ancak ölçülü hissedildiğinde kaygı tam tersine korkulacak bir şey olmaktan çıkar ve olumlu bir duyguya dönüşebilir. Sürekli uyanık kalmanıza, tetikte olmanıza ve bir konu üzerinde odaklanmanıza yardımcı olabilir. Sizi harekete geçirme konusunda teşvik edebilir ve sorunları çözmek için motive edici olabilir. Ancak anksiyete, sürekli ve yoğun olarak hissedildiğinde, günlük yaşantıyı etkilemeye başlar ve kişiye zarar verici olabilir. Beyniniz, adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını salgılayarak tehlikeye karşı yanıt verir. Ortada gerçekten bir tehlike olmasa bile bu hormonların salgılanması anksiyete hissetmemize neden olur. Tehdit edici durum sona erdiğinde, vücudunuz genellikle normal haline dönecektir. Ancak bir anksiyete bozukluğunuz varsa, bu korku ve tehlike duyguları devam edebilir ve tehdit ortadan kalktıktan çok sonra bile günlük rutininizi kesintiye uğratabilir. İşler gerçekte olduğundan daha kötüymüş gibi hissetmenize neden olabilirler. Herkesin kaygı bozukluğu deneyimi farklıdır. Anksiyete bozukluğu olan herkes aynı semptomları yaşamaz.

Anksiyete bozukluğu semptomları nelerdir?

Anksiyete bozukluğu zihinsel semptomları aşağıdaki gibidir;

  • Kontrol edilemeyen aşırı düşünme,

  • Konsantre olma zorlukları,

  • Korku, panik veya 'yaklaşan kıyamet' duyguları,

  • Sinirli hissetmek,

  • Artan uyanıklık,

  • Uyku sorunları,

  • İştah değişiklikleri,

  • İçinde bulunduğunuz durumdan kaçmak istemek

Fiziksel anksiyete semptomları ise aşağıdaki gibidir;

  • Terlemek,

  • Ağır ve hızlı nefes alma,

  • Sıcak basması veya kızarma,

  • Kuru ağız, sallama saç kaybı,

  • Hızlı nabız, aşırı yorgunluk veya enerji eksikliği baş dönmesi ve bayılma ve mide ağrıları ve hastalık.

  • Anksiyete tedavi edilmezse depresyona yol açabilir.

Anksiyete bozukluğu sebepleri nelerdir?

Anksiyete bozukluğu sebepleri konusunda kesin bir bilgi yoktur. Uzman psikologlarımız, kaygı bozukluklarında genetik faktörlerin olduğu kadar çevresel faktörlerin de belirleyici olduğunu öne sürüyor. Ancak, büyük olasılıkla birden çok faktörün birleşiminin de rol oynadığını düşünüyorlar. Danışmanlarımız, aynı zamanda, genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra beyin kimyasında oluşan bozukluların da etkili olabileceğini ileri sürüyorlar. Ek olarak, danışmanlarımız, beynin korkuyu kontrol eden alanlarının etkilenebileceğine de inanıyor. Uzman psikologlarımıza göre, anksiyete bozuklukları genellikle madde bağımlılığı ve depresyon gibi diğer akıl sağlığı koşullarının yanında ortaya çıkıyor. Pek çok insanın alkol veya diğer uyuşturucuları kullanarak kaygı belirtilerini hafifletmeye çalıştıklarını düşünüyorlar. Aynı şekilde bu tarz madde kullanımlarının kişiye verdiği rahatlık hissinin kalıcı olmadığını, kafeinli ve alkollü içeceklerin ve bir takım ilaçların kullanımının anksiyete bozukluğu durumunu daha da ileri seviyelere taşıyabileceğini vurguluyorlar. Anksiyete bozukluğu ile ilgili ihtiyaç duyduğunuz her an uzman psikologlarımızdan yardım alabileceğinizi unutmayın.

Anksiyete Risk Faktörleri nelerdir?

Bazı etkenler anksiyete bozukluğu yaşama ihtimalinizi ileri seviyeye taşıyabilir.

  • Çocukluk döneminde cinsel istismar yaşamış olmak

  • Travmatik bir olaya maruz kalmış olmak

  • Depresyona girmiş olmak

  • Madde bağımlılığı olmak

  • Kendi sağlığınız ve çevrenizdeki kişilerin sağlığından sürekli endişe duymak

  • Çocukluk döneminden beri yabancı kişilerden çekinen ve iletişim kuramayan bir birey olmak

  • Özgüven eksikliği, eleştirilme ve alay konusu olma gibi olumsuz düşüncelere kapılan bir birey olma

Anksiyete bozuklukları nelerdir?

Anksiyete bozuklukları, korkuya, kaygıya veya kaçınmaya neden olan durumun türüne ve korku veya kaygı ile ilişkili düşünce kalıplarına göre farklılaşır. Bir durumun anksiyete bozukluğu olarak kabul edilebilmesi için, korku veya anksiyete bozukluğu durumunun kalıcı olması (genellikle altı ay veya daha uzun sürer) ve normal bir gelişim aşaması olmaması gerekir (örneğin, küçük bir çocuğun ebeveyninden uzak kalmaktan korkması). Kaygı bozuklukları genellikle çocukluk döneminde başlar ve yetişkinliğe kadar devam eder.

En yaygın anksiyete bozuklukları belirli başlı fobilerdir. Spesifik fobiler, örümcekler (araknofobi), yükseklikler (akrofobi), kapalı alanlar (klostrofobi) gibi belirli bir nesne veya durumdan aşırı korku duyma durumudur. Çoğu insan korkularının aşırı olduğunun farkındadır, ancak genellikle kişiler bu olumsuz duyguları kontrol altına almakta kendilerini güçsüz hissedebilirler. Bazı fobiler, kişiler travma yaşadıktan sonra başlayabilir. Örneğin, küçük bir alanda mahsur kalmak; bir hayvan tarafından yaralanmış birini görmek gibi.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu nedir? (YAB)

Birçok insan, özellikle sınava girmek, toplum içinde konuşmak, rekabetçi bir spor yapmak veya bir iş görüşmesine gitmek gibi stresli durumlarla karşılaştıklarında zaman zaman kendilerini endişeli hissederler. Bu tür bir endişe, işlerinizi daha hızlı halletmenize veya elinizden gelenin en iyisini yapmanıza yardımcı olarak sizi uyanık tutabilir ve konuya odaklanmış hissettirebilir. Bununla birlikte, yaygın anksiyete bozukluğu durumuna sahip olan kişiler kendilerini yalnızca belirli stresli durumlarda değil, çoğu zaman endişeli hissederler ve bu endişeler yoğun, ısrarcıdır ve normal yaşamlarına müdahale eder. Endişeleri, tek bir sorun olmaktan ziyade iş, sağlık, aile veya mali konular dahil olmak üzere günlük yaşamın çeşitli yönleriyle ilgilidir. Ev işleri veya bir randevuya geç kalmak gibi küçük şeyler bile kaygının odak noktası haline gelebilir, kontrol edilemeyen endişelere ve korkunç bir şeyin olacağı hissine yol açabilir.

Spesifik belirtiler altı ay veya daha uzun süre mevcutsa yaygın anksiyete bozukluğu konusunda danışmanlarımızdan mutlaka yardım almanız gerekir. Bu belirtiler, ders çalışırken, sosyalleşirken, günlük aktivitelerde bulunurken zorluk yaşamamıza neden olacak derecede aşırı endişe hissini içerir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler, depresyon, sosyal fobi veya diğer anksiyete koşulları olmak üzere ilgili bozukluklara sahip olabilir. Ayrıca, baş ağrısı veya bağırsak şikayetleri gibi çeşitli fiziksel sağlık sorunları yaşayabilirler. Durum bu seviyeye ulaşmadan danışmanlarımıza başvurarak sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeniz konusunda destek alabilirsiniz. 

Genellikle, yaygın anksiyete bozukluğu gelişiminde birden çok faktör kombinasyonu rol oynayabilir.

Biyolojik faktörler: Beyin işleyişindeki bazı değişiklikler YAB ile ilişkilendirilebilir.

Aile öyküsü: YAB olan kişilerin ailelerinde sıklıkla ruh sağlığı sorunları geçmişi vardır. Ancak bu, bir ebeveynin veya yakın bir akrabasının zihinsel sağlık sorunu varsa, kişinin otomatik olarak kaygı geliştireceği anlamına gelmez.

Stresli yaşam olayları: İnsanlar, bir çocuğun doğumu, yakın bir ilişkinin bozulması / kaybedilmesi veya ev / iş yeri gibi strese neden olan büyük bir yaşam değişikliği yaşarlarsa daha fazla risk altında olabilirler. Fiziksel, cinsel veya duygusal istismar, çocukluktaki diğer travmatik deneyimler gibi, bir ebeveynin ölümü veya ondan ayrılması gibi YAB geliştirme riskini de artırır.

Psikolojik faktörler: Bazı kişilik özellikleri, bir kişiyi YAB açısından daha büyük bir risk altına sokabilir:

 -hassas olma - duygusal olma veya genel sinirlilik hali - hayal kırıklığına tahammül edememe - engellenmiş hissetme - mükemmeliyetçi eğilimlere sahip olma gibi.

Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilebilir ve danışmanlarımızdan profesyonel destek almak iyileşme yolunda atılacak ilk adım olacaktır. Uzman psikologlarımıza göre, yaygın anksiyete bozukluğu için iki ana etkili tedavi türü vardır; psikolojik tedaviler genellikle tedavinin ilk basamağı olacaktır. Bazı ciddi vakalarda ilaç tedavisi de etkili olabilir.

Anksiyete tedavileri nelerdir?

Danışmanlarımıza göre, anksiyete bozukluğu belirtileri azaltılabilir ve bireylerin daha rahat ve kaliteli bir yaşantı sürdürebilmeleri için birçok tedavi alternatifi mevcuttur. Fakat en yaygın olanı psikoterapi yöntemlerine başvurmak ve ilaçlardan yardım almaktır. Öncelikle, danışmanlarımızdan size anksiyete bozukluk testi yapmasını isteyebilirsiniz. Anksiyete testi sayesinde en azından anksiyete seviyenizin derecesini anlayabilir, uzman psikologlarımızın desteği ile de sizin için en doğru tedavi yöntemine birlikte karar verebilirsiniz. Anksiyete bozukluğu testi psikoterapi merkezimizde uygulanmaktadır. Anksiyete teşhisi konulduktan sonra, danışmanınız ile birlikte başa çıkma stratejileri üzerine görüşmenizde ve tedavi yöntemleri üzerine konuşmanız da fayda vardır. Bazı insanların tıbbi tedavi görmesine gerek yoktur. Sadece yaşam tarzlarını değiştirerek belirtilerin üstesinden gelebilirler. 

Danışmanlarımız, ilaç tedavisini tek başına müdahale olarak önermemekte, mutlaka psikoterapi ile birlikte önermektedir.

0 Yorum

Yorum Yaz