YAŞAM

Kromoterapi ( Renklerle Terapi)

Paylaş

Kromaterapi, renklerin kullanımı yoluyla bir iyileştirme tekniğidir. Renklerin enerjisini ve evrensel özelliklerini kullanarak vücudun kendi kendini iyileştirmesi uyarılır. 

Kromoterapi nedir?
Kışın ışık terapisi gibi, renk terapisi de renklerin evrensel özelliklerini kullanarak fiziksel, zihinsel ve duygusal bozuklukların iyileşmesine yardımcı olan bir tekniktir. Kırk yıl önce nöropsikiyatrist ve akupunktur uzmanı Christian Agrapart tarafından geliştirilmiş olup, kromoterapi adını taşımaktadır.

Renk terapisine göre, sundukları ışık tayfına göre renkler, zihnimiz ve bedenimiz üzerinde önemli bir etkiye ve belirli faydalara sahiptir. Bu, her renge özgü dalga boyunun, görme duyu organımız ve sinir sistemimiz aracılığıyla durumumuzu etkilemesiyle açıklanabilir. Ancak renklere tepki veren sadece gözümüz değildir. Cildimiz de ışığa ve dolayısıyla algılanan her rengin ışık spektrumuna karşı çok hassastır. Böylece cilt, her rengin bu farklı dalga boylarını algılayabilir ve buna göre tepki verebilir. Bu reaksiyon tabii ki tüm hücrelerimizi ve dolayısıyla bedenimizin ve zihnimizin genel durumunu etkiler. Bu, vücuttaki karmaşık biyokimyasal ve biyofiziksel süreçler yoluyla renk dalga boylarını aldıkları için hücreler arasındaki elektromanyetik alışverişin fiziksel yönlerini içerir.

Dolayısıyla bu teknik, renklerin, tıbbın, fiziğin ve psikolojinin özellikleri ve enerjileri arasındaki etkilere dayanmaktadır.

Henüz bilimsel olarak tanınmayan bu renk terapisi tekniği hala alternatif tıp aşamasındadır ve geleneksel tıbba ek olarak kullanılmalıdır. Henüz etkili olduğuna dair bir kanıt bulunamadı.

Renklerin anlamı ve etkisi nedir?
Her zaman renklerle çevriliyiz, çoğu zaman durumumuz üzerindeki etkilerinin farkında değiliz. Yine de birçok gündelik ifade, renklerin hayatımızı düşündüğümüzden daha fazla anlam ifade ettiğini ve etkilediğini gösteriyor: kırmızı olmak, hayatı pembe görmek, mavilere sahip olmak, sarı gülmek veya karanlık düşüncelere sahip olmak. Duygular ve duygular bu nedenle her bir renkle ilişkilendirilir ve onları tamamen bilinçsizce algılarız. Böylece kromaterapi, renklerin özelliklerini akıllıca ve hedefe yönelik amaçlarla kullanarak bu etkileri kontrol etmeyi mümkün kılar.

Doğada bulunan renkler sıcaktan soğuk tonlara doğru sınıflandırılır. Sıcak renkler (kırmızı, turuncu vb.) daha uyarıcı, soğuk renkler (mavi, yeşil) ise yatıştırıcı ve düzenleyicidir.

Uygulamada, kromoterapi, ana renklerden (mavi, sarı, kırmızı) ve bunların kombinasyonlarından türetilen sekiz renk kullanır. Bazen pembe, macenta ve indigo ekleyebiliriz.

Kırmızı: Enerji ve inisiyatif ileten, fiziksel ilgisizlik, halsizlik, soğuk algınlığı, hipotansiyon durumlarında kırmızı önerilir. Dışa dönüklüğün bir işareti olarak yorumlanır. Fazla kullanıldığında sinirlilik, saldırganlık ve yorgunluğa neden olur;
Sarı: Canlandırıcı ve uyarıcı sarı, beynin heyecanlanmasına ve berraklık ve neşe göstermesine olanak tanır. Güneş ışığı olarak yorumlandığında, etkili bir antidepresandır. Aşırı kullanıldığında sinirlilik ve önyargıya neden olur;
Turuncu: önceki iki rengin karışımı, kırmızı ve sarının faydalarını yani enerji ve berraklığı bir araya getirir. Duygusal sağlığı, iletişimi ve yaratıcılığı bir araya getiren portakal, engellerinizi aşmanızı sağlar. Fazla kullanıldığında sinirlilik ve huzursuzluk yaratır;
Mavi: Rahatlama kaynağı, yatıştırma, zihinsel yorgunluk, stres ve uykusuzluk sorunları için idealdir. Hipertansiyon için de kullanılır, ağrıyı, ateşi giderir ve antiseptik rol oynar. Mavi sezgiyi uyarır ve yeteneği uyandırır. Fazla kullanıldığında melankoli kaynağı olabilir;
Yeşil: Mavi ve sarının karışımı, yeşil nazikçe sakinleştirir. Fiziksel veya zihinsel yorgunluktan kurtulmak için idealdir, yenilenir ve hücrelerimizin büyümesini uyarır. Aşırı kullanıldığında zayıflayabilir veya depresyona neden olabilir;
Turkuaz: Mavinin daha tonik bir versiyonudur, bağışıklık sistemini destekleyerek iltihabı veya enfeksiyonları yatıştırır ve yatıştırır. Sarının erdemlerini getirir ve paylaşma arzusunu, berraklığı uyarır. Son olarak, konsantrasyonumuzu artırır;
Menekşe: Sinir sistemini güçlendirir, zihinsel aktivitenin bir motorudur. Kaygı, korku ve hafıza kaybı için kullanılır, ayrıca romatizma ve kan problemleriyle mücadeleye yardımcı olur. Fazlası, üzüntüye ya da gömülü öfkeye neden olur.

0 Yorum

Yorum Yaz