Önyargı Doğal Bir Eğilim midir?
Hepimiz önyargının hem başrol oyuncuları hem de kurbanlarıyız.
Önyargı, bir grubun üyelerine karşı belli bir dayanağı olmayan genellikle olumsuz olan bir tutumdur. Önyargı, insanların başkalarıyla olan etkileşimlerini ve onlara karşı nasıl davrandıkları büyük ölçüde etkiler.
Güzel ya da Çirkin, Şişman ya da Zayıf, Zengin ya da Fakir, Sarışın ya da Esmer, Siyah ya da beyaz olun, önyargı her yerde.
Peki bu önyargıların sıklıkla ortaya çıkardığı zararlı sonuçlara karşı nasıl savaşabiliriz?
İnsan neden tanımadığı bir kişiye ya da önceden deneyimlemediği bir düşünceye karşı önyargılı davranır?
Önyargılar İnsana Ait Bir Özelliktir
İş arkadaşlarımızı ya da henüz yeni tanıştığımız kişileri, daha tanımadan, belirli nitelikler ve kusurlar atfederek onları kategorize etmekten kendimizi alıkoyamadığımız olmuştur.
Önyargılar sadece başkalarını aşağılama biçimi değildir. Aynı zamanda, belirli insanlara karşı olumlu önyargılarda da bulunabiliriz, örneğin, belli başlı okula giden öğrencilerin parlak ve zeki olduklarını düşünürüz, aynı şekilde ailelerinin de bu doğrultuda mutlaka daha iyi ebeveynler olduğunu da...
Dış görünüşü hoş olan birisinin daha güvenilir olduğunu düşünebiliriz. Restorana gelen iki müşteriden kötü giyinmiş olanına karşı önyargılı davranarak daha kötü hizmet verebiliriz.
İşte hepimiz ilk izlenimimiz ve yıllar içinde az ya da çok bilinçli olarak biriktirdiğimiz önyargılarla aldatılmış durumdayız.
Önyargılar Tanımamakla Bağlantılıdır
Önyargı kelimesindeki “Ön” ekinden de anlaşıldığı üzere, birisi hakkında önyargılı fikirlere sahip olmak, onları tanımadan önce yargıladığınız anlamına gelir. Yakın olduğumuz veya ait olduğumuz bir gruba ait kişiler hakkında nadiren önyargılarımız olur. Çünkü kendimizi onlardan biriymiş gibi hissederiz. Benzer şekilde, gençler genellikle gençlere karşı da önyargılı değillerdir, çünkü bunun homojen bir grup olmadığının farkındadırlar.
Önyargılar İçinizi Rahatlatmak İçin Basite İndirgeme Demektir
Önyargılara sahip olmak her şeyden önce kısayollar, basitleştirmeler yapmaktır.
Dünyayı olduğundan daha az karmaşık hale getirmek, onu daha basit hale getirmekle mümkün. Böylelikle, her şeyin kontrol altında öngörülebilir olduğu izlenimini ediniriz.
Örneğin, bazı işverenlerin personel işe alırkenki önyargıları, genellikle bir grup insana karşı düşmanlıktan ziyade kendilerini rahatlatmanın bilinçsiz bir yoludur.
Bir etnik gruba ait olduğu varsayılan bir genç, bir kadın veya bir kişinin daha az olgun, daha az yetkin veya daha az güvenilir olacağı fikri hiçbir temele dayanmaz.
Ancak, insanlar hakkındaki sabit ve yanlış düşüncelerimiz, insan ilişkilerinin öngörülemezliğinden kaynaklanan kaygıyı azaltır ve içimizi rahatlatır.
Çalmak istediğinden şüphelendiği bir müşteriyi izleyen bir dükkan sahibinden, olası kiracılara bir daire gösteren bir emlakçıya kadar hepimiz bu şekilde önyargılara sahibiz.
Önyargı bize normları hatırlatıyor
Bir standardı ne kadar çok karşılamaya çalışırsanız, küçük ön yargılarınız herkesin gözüne o kadar çok batar.
Herhangi bir sosyal norma yakın olmamayı denemek, tipik bir grup insana karşı sempati hissetmeme konusunda kendinizi eğitmek, kendin olmayı öğrenmek, önyargı kurbanı olmamanın en iyi yoludur.
Yalnızca bir grubun üyesi olarak yaşadığınızı hissetmek (etnik, kurumsal veya başka türlü), doğal olarak kendinizi önyargıya maruz bırakmaktır.
Çevrenizdeki insanları kafanızda kurduğunuz “olmaları gerekeni” değil kim olduklarını görmeye çalışın.
Önyargılarla nasıl mücadele edilir?
Önyargılara sahip olmak son derece insani ve doğaldır.
Bu nedenle, bir kişiye veya bir gruba karşı korku veya tam tersine belirli bir empati hissederiz.
Önemli olan, kendi önyargılarınızın farkında olmak ve onların ne sosyal hayatımıza ne de başkalarının hayatına engel olmasına izin vermemek.
Çünkü önyargılarımız başkalarını etkileyebilirken, aynı zamanda ilginç mesleki fırsatları, harika arkadaşlıkları ve hatta ruh eşimizi kaçırmamıza neden olabilir.
Yeni biriyle tanıştığınızda, ona keyfi olarak atfettiğiniz olumlu ya da olumsuz özellikleri taramaya çalışın.
Bu kişi zeki mi yoksa aptal mı görünüyor? Güvenilir görünüyor mu? Mutlu görünüyor mu? Karşınızdaki kişiye karşı neden bu şekilde hissettiğinizi tartın.
Fiziksel görünüşünden mi, kullandığı kelime dağarcığından mı yoksa onunla tanıştığınız ortamdan dolayı mı böyle hissediyorsunuz? Kendinize bunları sorun.
Kendinize bu soruları sormak, yeni insanları çok daha olumlu bir şekilde kavrayarak kendi önyargılı fikirlerinizle mücadele etmenizi sağlayacaktır.
Kaynak: https://www.verywellmind.com/what-is-prejudice-2795476
0 Yorum