Tatile uçakla gitmek zorunda olan kişiler ya da ailesini ziyaret ederken uçağa binmek zorunda olan kişiler için zor bir durumdur. Aslında uçak kazaları çok az rastlanan bir durum olmasına rağmen birçok insan korkmaktadır. Aerodromofobi olarak da adlandırılan uçma korkusunun sayısız kaynağı olabilir. Kötü bir uçuş deneyiminin sonucu olabilir, ancak genellikle kademeli olarak ve görünürde bir neden olmaksızın ortaya çıkar. Kötü bir şekilde deneyimlenen türbülans, havalanında unutulan bir bagaj, genel yorgunluk veya panik atak... Örnekler sıralanıp gidebilir. Bir uçuş normalden daha kötü gittiğinde, beyin bu bilgiyi korur: artık uçağı sevmez olur. Böylece, bir önceki uçuşun tüm endişesiyle bir sonraki uçuşa varırsınız ve yolculuklarla birlikte korku yavaş yavaş büyür. Bu fenomen az ya da çok hızlı olabilir, ancak sonunda, uçma korkusu nüfusun% 20'sinden fazlasını etkilerken, diğer fobilerin yaygınlığı% 2 ila 5'i geçmez.
Uçak korkusunun belli başlı sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.
1) Kaza Veya Ölme Korkusu
Uçma korkusu, uçağın güvenli bir yer olmadığı izlenimine dayanabilir. Kişiler uçağın her an kaza yapabileceğine dair yanlış düşüncelere sahiptirler.Tüm olumlu bilgiler, geçmiş deneyimlerimiz ve güven verici istatistikler hiçbir şeyi değiştirmeyecek: beyniniz uçağın tehlikeli bir yer olduğuna ikna olmuş durumda. Havacılık olaylarının özel medyada yer alması, uçmanın mantıksızlığı veya en ufak bir olayın ölümcül bir sonuca yol açacağı inancının tek bir etkisi vardır: beynin duyguları yöneten bölümü amigdalanız, önemli tehlike sinyalleri gönderir.
Bu Korkudan Nasıl Kurtulabiliriz?
- havacılığa ilişkin tüm gerçekçi cevapları bulmak ve durumla ilgili otomatik olumsuz düşüncelerin önüne geçmelerini sağlamak,
- korteksi "yeniden canlandırmayı" ve amigdalayı rahatlatmayı mümkün kılan bilişsel teknikleri uygulayın
2) Kontrol İhtiyacı
Uçma korkunuzu kontrol etme "Her durumda kontrolün sizde olması gerekiyor mu?" Uçmaktan korkanların% 82'den fazlası "Evet" derken, genel nüfusta bu oran çok daha düşük. Uçak tanımı gereği kontrolünüzün olmadığı ve hayatınızı kokpitinizdeki görünmez bir yabancının ellerine verdiğiniz yerdir.
Bu Korkudan Nasıl Kurtulabiliriz?
- Bir uçuş simülatörünün kullanılması, kendinizi bir kokpitte konumlandırmanıza ve önünde neler olduğunu anlamanıza olanak tanır. Bir yolcu olarak, pilotun neden dönüş yaptığını veya türbülans sırasında ne yaptığını anladığınızda, durumu kabul etmek çok daha kolay hale gelir.
- Bir psikolog ile kontrol ihtiyacınızı kabullenme ve bunu aza indirme üzerine çalışmalar yapabilirsiniz. Bu şekilde bu duyguyla başa çıkmayı öğrenirsiniz.
3) Kaygıyı Yönetmede Zorluklar
Kaygınızı uçakta yönetmeye çalışırken duygudan sorumlu beyin tehlikede olduğunuza ikna olduğu için, size yalnızca üç emir verir:
- avcısından kaçmak isteyen küçük bir kertenkele gibi ölü rolü yapın : hareket etmiyorsunuz, kimsenin sizinle konuşmasını istemiyorsunuz, kendinize çekiliyorsunuz ve herhangi bir sözü dinleyemiyorsunuz,
- tehlikeden kaçmak, ancak bu uçakta tamamen imkansızdır. Bu durumda nefes alma doğal olarak hızlanır, bazı insanlar çok huzursuzdur ve yürüme ve hareket etme ihtiyacı hissederler.
- bu tehlikeye karşı savaşmaya hazırlanın. Beyin daha sonra kalp atış hızınızı daha da hızlandıran ve vücudunuzun üst kısmına enerji veren sinyaller gönderir, bu yüzden birçok insan kol dayama yerlerini ezer.
Sonuçta, tüm bu unsurların tek bir etkisi vardır: nefes darlığı, hızlı kalp, terli eller ve hatta panik ataklar
Bu Korkudan Nasıl Kurtulabiliriz?
Tüm bu olumsuz belirtilerden kaçınmak amacıyla kaygınızı yönetmeyi öğrenmek çok önemlidir. Anksiyeteyi yönetmeyi öğrenmek için en etkili teknik, biofeedback ile kardiyak bütünlüktür. Bu, gerçek zamanlı olarak iyi nefes almanın durumu ne kadar kontrol altında tuttuğunu görmenize olanak tanıyan ve dolayısıyla anksiyete semptomlarını azaltan bir kalp sensörüne bağlı bir yazılımdır.
Bir fobiyi tedavi etmenin en etkili tekniği, davranışsal ve bilişsel terapi konusunda eğitimli bir psikolog ile takip etmektir. Bu destek, yukarıda bahsedilen çözümleri tamamlayıcı nitelikte olabilir ve doğrudan uçma korkusuyla mücadele etmeyi amaçlayabilir. Yolcular, kokpit içindeki durum ve gerçek bir uçuş hakkında bilgi içeren kurslar alırlar. Bazen korkunuza doğrudan bakmak gerçekten en iyi terapidir.
0 Yorum