MUTLULUK

Doğum Sonrası Annelik Hüznü mü Yoksa Doğum sonrası Depresyon mu?

Paylaş

Bebeğiniz doğalı daha iki gün oldu ve siz ağlamayı bırakamıyorsunuz. Ama sevinçten değil, üzüntüden. Her şey sizi rahatsız ediyor ve hatta iştahınızı kaybetmişsiniz. Artık dünyaya getirilen küçük varlık tüm alanı kaplıyor ve anne derin bir boşluk ve büyük bir sıkıntı hissediyor. Çocuğunun gelişimi, sağlığı, eğitimindeki rolünün önemini fark ediyor ve tüm bunları kaldıramamaktan korkuyorsunuz.

Bir taraftan da  alınan kilolar, vücuttaki çatlaklar, pelvik ağrıları, süt akıntısı, hasarlı mide karşısında benlik saygısı eksikliği ile fiziksel olarak yeniden yapılandırılmasının çilesinden güçlük çekiyorsunuz. Doğumdan sonra önemli sayıda kadın duygudurum dalgalanmaları, uykusuzluk, iştahsızlık, konsantrasyon bozukluğu gibi bir dizi semptom yaşar. Ama bu bozukluk nedir? Geçici bir hüzün mü yoksa gerçek bir depresyon mu? Doğum Sonrası Annelik Hüznü ile doğum sonrası depresyon birbiri ile karıştırılabiliyor. Farkları nelerdir?

Annelik Hüznü Nedir?

Doğum sonrası annelik hüznü, annelerin % 60’nın doğum yaptıktan sonra yaşadığı durumu ifade eder. Anne aşırı duyarlı hale gelir ve depresif bir durumda belirgin olan semptomlar yaşarlar: ruh hali değişimleri, görünürde bir neden olmadan ağlama, bebeğin davranışına önemli ölçüde hassasiyet, sinirlilik, yorgunluk, iştahsızlık, uyku sorunları, aşırı yemek yeme vb. gibi davranışlar gösterebilirler.

Bilinmesi gereken en önemli şey, annelik hüznü patolojik bir durum değildir! Bu semptomlar bir hastalığa benzese de, annelik hüznü geçici bir durumdur.

Annelik Hüznü Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Annelik hüznü doğumdan birkaç saat veya birkaç gün sonra ortaya çıkabilir. Genellikle eve dönerken ortaya çıkar. Birkaç saat veya birkaç gün, hatta bazen bir veya iki hafta sürebilir. Bu nedenle, birkaç gün boyunca yukarıda belirtilen semptomları gözlemlerseniz endişelenmenize gerek yoktur. Annelik hüznü kendiliğinden ve tedavi edilmeden kaybolur ve ortadan kaybolması sürecinde, anneyi rahatlatmak ve herhangi bir endişeyi veya yorgunluğu hafifletmek için anneyi dinlemek, annenin akrabalarının ve doğum görevlilerinin sağladığı yardımla yapılması tercih edilir.

Depresyonun bu evresi 15 günden fazla sürerse veya semptomların yoğunluğu artarsa ​​dikkat etmeye başlayın. Böyle bir durumda, annelik hüznünün doğum sonrası depresyona yol açmamasını sağlamak için bir psikologa danışılması tavsiye edilir.

Annelik Hüznü Neden Ortaya Çıkar?

Durum değişiklikleri, bir bireyin psikolojik yaşamındaki çok önemli dönemeçlerdir. “Bekarlıktan Evliliğe”, “Aktif çalışandan işsiz birisine, tüm bu değişiklikler, sosyo-duygusal dengeyi bozarak bireyin psikolojisini etkileyen ani değişikliklerdir.

Doğum aynı zamanda bir durum değişikliğidir. Bir dizi fiziksel, psikolojik ve duygusal çalkantının doruk noktası olan önemli bir değişimdir. Kişi birdenbire “anne” statüsüne geçer; 9 aydır aynı anda tasarlanan, hayal edilen, korkulan ve ümit edilen yeni hayat, birkaç yüz gramlık bir gerçekliğe dönüşür.

Bu durum değişikliği, hissedilen yorgunluk, hormonal çalkantılar, doğum sırasında yaşanan potansiyel zorluklar ve bebeğinize şimdi iyi bakmanız gerektiği fikrine duyulan inanç birleştiğinde doğal olarak endişeye neden olabilir. Kişi üzgün, dengesiz ve bunalmış hissedebilir. Bu durum doğum sonrası depresyon değildir. 

Genç anne yavaş yavaş yeni hayatına alışacak, bebeğini tanıyacak, onu rahatlatacak ve güvenini kazanacak ve böylece yavaş yavaş annelik hüznü aşamasının ötesine geçerek tatmin edici bir anneliğe girebilecek.

Ne Zaman Endişelenmeli?

Bu karmaşık dönem on beş günden fazla sürerse, annenin yaşadığı semptomlar ve zorluklar değişmez, hatta kötüleşirse, bebeğine bakamazsa veya onu reddediyor gibi görünüyorsa, o zaman bazı adımların atılması gerekir.

Öncelikle, anneyi rahatlatmaya çalışarak başlayın: ona ev işlerinde yardım etmeyi teklif edin, bebeğiyle ilgilenin, böylece tekrar uyuyabilsin. Buradaki amaç, annenin mutsuzluğunun nedeni olabilecek potansiyel yorgunluğu hafifletmektir.

Bu yardım ve desteğe rağmen semptomlar devam ederse, anneye hem cevapları bulmasına hem de durumu daha iyi yönetmesine yardımcı olmak için günlük yönelimleri bulmasına izin vermek için bir psikoloğa danışması tavsiye edilir. 

Doğum Sonrası Post Parfum Depresyon Nedir?

Annelik hüznü, hissedilen yoğunluk ve genellikle 15 günden az sürmesi açısından nispeten küçük belirtiler oluştururken, doğum sonrası depresyon doğumun ilk 2 ayında ortaya çıkar ve daha uzun ve daha ciddi bir intikam sürecindedir. Annelik hüznünün semptomlarının kalıcılığı ve kötüleşmesine ek olarak, göğüs ağrısı, uyuşma veya baş ağrısı gibi fizyolojik bozukluklar ortaya çıkabilir. Bu depresyon dikkatli bir yakından izleme gerektirir. Anne için bir psikoloğa danışma ve bebeğe bakmak için bir yardımcı gerekir. 

Doğum Sonrası Depresyonun Sebebi Nedir?

Doğum sonrası depresyon olasılığını artıran risk faktörleri vardır: depresyon öyküsü veya zor doğumlar gibi. Bu depresyon, doğum sırasında, kişinin savunmasızlığına katkıda bulunan psikolojik yıpranmaya neden olduğunda ortaya çıkar.

Daha sonra anne ile çocuk arasındaki bağ bozulur, çocuk ona odaklanamaz ve bu, çocuğun hem psikolojik hem de nörofizyolojik ve biyolojik gelişimi için risk faktörleri oluşturabilir. Bu nedenle doğum sonrası depresyondan muzdarip annelere yardımın yanı sıra ciddi ve düzenli psikolojik takip sağlama ihtiyacı vardır.

Doğum sonrası Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?

Doğum sonrası depresyon anne ve çocuğun tüm hayatı boyunca sürmez ve iyileşme oranı yüksektir. Bir psikologla yapılan ilk görüşmeler genellikle annenin hayatını daha iyi organize etmek için ilk ayarlamaları yapmasına izin verir. Bununla birlikte, anneliğin daha derin zorluklar yaratması da mümkündür. Hayatta örgütlenmede zorluk, aile ve evlilik çatışmalarıyla başa çıkma ihtiyacı veya mali endişeler, vb. Bu vakalar daha sonra daha derin psikolojik tedavi gerektirebilir.

Kendinizi İyi Bakın

Doğumdan önce yaptığınız spor aktivitenize geri dönün.

Hamilelik nedeniyle geçici olarak kesintiye uğrayan aktivitelere devam edin.

Dinlenin

Bebeğinizi en çok seven kişiden size dinlenme zamanı yaratması için yardım alın.

Tüm etkili gevşeme tekniklerini uygulayın.

Beslenmenize Dikkat Edin

Geceleriniz uyku düzeninizi etkileyebilse de, sağlıklı ve dengeli beslenmeye çalışın, beyninizin şekere ihtiyacı var, böylece migren ve diğer baş ağrıları yaşamazsınız.

Sosyal Hayatınızı Koruyun

Sosyal ilişkilerinizde kendinizi zenginleştirmeye devam edin, olayların size hamileliğin hayatınızı kesintiye uğrattığı yanılsamasını vermesine izin vermeyin.

Kaynak: https://www.theraserena.com/stress/

 

0 Yorum

Yorum Yaz