Dilimin Ucunda Sendromu
Her birimizin illaki aradığımız şeyi bulamadığı olmuştur, bazen bir saç tokası, anahtar ya da çorabımızın teki...
En sinir bozucu olanı da dilimizin ucuna kadar gelen kelimeyi bulamamak. Anlamını, biçimini ve hatta ona benzer diğer kelimeleri bile hatırlarız ama bir türlü o kelimeyi çıkaramayız.
Bilinen bir kelimeyi telaffuz edememek, özellikle bu, arkadaşınızla bir sohbet sırasında veya bir iş toplantısı sırasında olduğunda, pek hoş değildir. Sinir bozucu ve hatta utandırıcı olabilir. Bu hepimizin aşina olduğu durumun bir adı var. Hafızada var olan bilgiyi geri çağırırken geçici olarak yetersiz olma durumu olarak tanımlanan “ Dilimin Ucunda Sendromu”.
Dilimin Ucunda Sendromu Nedir?
Bilim adamları, psikologlar ve dilbilimciler hafızamızda kaybolan bu terimlere ilgi göstermişlerdir. Bilim insanları, çeşitli yöntemlerle, bu tür bir unutmanın ne sıklıkla gerçekleştiğini ve dışarıdan herhangi bir yardım almadan sözcüğü hatırlama olasılığını anlamaya çalıştılar. Bu tıkanıklığın, beynin zihinsel alanları ile kelime fikrini uyandıran ve şeklini geri kazanmaktan daha genel olarak sorumlu olanlar arasındaki bir iletim kusurundan kaynaklandığını düşünüyorlar.
Psikologlar Roger Brown ve David McNeill, Harvard Üniversitesi'ndeyken gönüllülerle bu fenomeni incelediler. Gönüllülere alışılmadık bir kelimenin tanımını vererek, kendilerini genellikle aranan kelimeyi bulmalarını zorlaştıran bir durumda bulduklarını keşfettiler. Bazıları kelimenin eş anlamlısını tahmin edebildi, bazıları ise kelimenin ilk harfini söyleyebildi. Ayrıca, katılımcıların yanıt olarak aranan sese benzeyen bir kelime buldukları da görüldü.
Diğer taraftan, Los Angeles'taki California Üniversitesi'nden iki Amerikalı psikolog Lori E. James ve Pomona Koleji'nden Deborah M. Burke, bu mekanizmayı iki deneye dayanarak doğruladılar. Birincisinde, yarısı öğrenci, geri kalanı yaşlı 72 gönüllü varken, ikincisinde farklı yaşlarda 36 katılımcı vardı.
Anglo-Saksonlar arasında, "çekilmek" kelimesi, dilinin ucunda kalma olgusunun en çok yaşandığı kelimeler arasında görünmektedir. Araştırmacılar üç gönüllü gruba “"Tahttan vazgeçmek için hangi kelimeyi kullanırsınız? diye sordular.
- İlk gönüllü grubu herhangi bir hazırlık yapmadan cevap verdiler ve başarılı bulundular.
- İkinci gönüllü grubuna, sese benzerlik gösteren kelimelerin listesi okundu. Bu durum çok çeşitli yanıtlara yol açtı.
- Son olarak, üçüncü gönüllü gruba cevap ile ilgisi olmayan kelimeler okundu. Bu durum ise insanların akıllıca cevap vermesini zorlaştırdı.
İkinci yapılan deney ise, katılımcılar bir kelimeyi artık kendiliğinden ifade edemediklerinde, ilgili terimlerin telaffuzunun doğru kelimeyi bulmalarına yardımcı olduğunu ortaya çıkardı.
Dilimin Ucunda Sendromu Nasıl Gerçekleşir?
Sözcüklerin belleğe geri getirilmesi süreci bazı insanlarda sorunsuz ve istenen hızda gerçekleşmez. Bazı insanlarda bu durum daha sık yaşanır ve günlük olarak bazı rahatsızlıklara neden olur. Dilimin ucunda durumunu yaşayan insanlar genellikle hedef kelimenin ilk harfini, hecesini veya anlam bakımından benzeyen bir diğer kelimeyi hatırlayabilirler.
Bir kelimeyi hatırlama güçlüğü, yetişkinlerin yaşlandıkça daha çok şikayet ettikleri bilişsel bir sorundur. Araştırmaya göre, hafızamıza geri çağırmakta zorlandığımız kelimeler özel isimler ve nesneleri karakterize edenlerdir. Bu unutma durumu, birkaç saniye, dakika ve hatta bazen saatlerce sürebiliyor.
Ek olarak, dil bozukluğu veya öğrenme güçlüğü olan kişilerde farklı bir kelime bulmadaki zorluk daha sık görülüyor.
Psikolog Donna Dahlgren'e göre, yaşlandıkça kelimeleri daha çok unutmaya eğilimli olmamızın yaşla bir ilgisi yok, bilgi birikimimiz ile ilgisi var. Yaşlı insanlar yaşamları boyunca daha fazla bilgiyi muhafaza etmek zorunda kaldıkları için, dilimin ucunda anını yaşama konusuna daha çok yatkın oluyorlar.
Dilimin ucunda anını yaşamamızın çeşitli sebepleri var.
Frekans: Bir kelime uzun süre kullanılmazsa, nöronlar arasındaki bağlantı zayıflıyor.
Yaş: Yaşlılar Dilimin ucunda fenomenine daha sık maruz kalıyor. Ne kadar çok bilgi ve kelime kaydedildiyse, doğru terimi bulmak için arşivleri "gözden geçirmek" o kadar uzun sürüyor.
Anlamsal Hazırlama: Nöral arayüzlerimiz kalıcı olarak etkinleştirilmez. Aradığınız bilgiye erişmek için, önce "erişim kanalının" engelini kaldırmanız (etkinleştirmeniz) gerekir. Buna anlamsal hazırlama denir. Ancak anlamsal hazırlamanın kelimenin anlamı ile bir ilgisi yok. Örneğin; “Biber Değirmeni” kelimesini hatırlamaya çalışıyorsunuz, bu kelimeyi hatırlamak için aklınıza “Sofra”, “Baharat”, Siyah Taneler”, “ Tuzun hemen yanında” gibi şeyler düşünerek anlama olan erişimi etkinleştiriyorsunuz.
Dilin Ucunda Sendromu Engellenebilir mi?
Her gün kullandığımız kelimelerin dışında daha nadiren kullandığımız kelimeleri unutma eğilimi gösterdiğimiz bir gerçek. Kendimizi eksik kelimelere karşı korumak için, kelime dağarcığımızı zenginleştirmeliyiz. Aktif bir sosyal yaşam, çok okumak ve bulmaca çözmek gibi beynimizi uyanık tutmayı sağlayan aktivitelerin yapılması fayda sağlayacak ve aynı zamanda başkalarıyla kolayca iletişim kurmamıza yardımcı olacaktır.
Kaynak:
http://www.slate.fr/story/197546/mot-sur-le-bout-de-la-langue-memoire-connaissances
https://www.atupri.ch/fr/maxyourhealth/phenomene-du-mot-sur-la-langue
https://tr.wikipedia.org/wiki/Dilinin_ucunda_fenomeni#:~:text=Dilinin%20ucunda%20fenomeni%20
0 Yorum