Müziğin canlılar üzerindeki olumlu etkisinin anlaşılmasıyla müzik terapisi psikolojik rahatsızlıkların, nörolojik vakaların, madde bağımlılarının ve zihinsel engellilerin tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir tedavi yöntemi haline gelmiştir. Aynı zamanda zekâ gelişimini beslediği de bilinmektedir. Bu nedenledir ki ana rahmindeki çocuklara Türk ve Batı Klasik müziklerinin dinletilmesi tavsiye edilmektedir. Gelin müziğin insan üzerindeki mucizevî gücünü birlikte inceleyelim.
Müzik Terapisi Nedir?
Müzik terapisti eşliğinde birey ya da grupların bilişsel yetenekleri ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ses, ritim, melodi gibi müzikal unsurların kullanılmasına müzik terapisi denir. Biz insanlar neşeleniriz, kederleniriz, sinirleniriz, özleriz, endişeleniriz ve bazen de korkarız. Bu duygular bedenimizi sarmışken çoğu zaman duygularımıza ortak kararlarımıza yoldaş olan hep müzik olmuştur.
İnsanlar, müziğin büyüleyici etkisi ile ilk çağlarda buluşur. Müzik terapi tarihçesi karşımıza biz Türklere hiç de yabancı olmayan Şamanları çıkarmaktadır. Şamanlar; müziği kam, terapötik ve büyü amaçlı kullanmayı bilmiştir. Müzik terapisi örneklerine Antik ve Ortaçağ’da da rastlanır. İslam coğrafyasında ise daha çok sufilerin ilgi odağındadır.
Osmanlı ve Selçuklu Devletleri’nde de müziğin terapötik kullanımı kayıtlara geçmiştir. Müziğin insan ruhuna etkisi giderek önem kazanır ve uygulama alanları olarak Bîmârhâneler/Dârüşşifâlar inşa edilir. Söz konusu yerleşkeler şöyledir;
- Nureddin Zengî Bimârhanesi: Selçuklu Atabegi Nureddin Zengî, 1154’te Şam’da kurulmasına öncülük eder. Musikinin hastalıklara etkisi araştırılır.
- Gevher Nesibe Tıp Medresesi: Teori ve pratiğe dayalı tıp eğitiminin yapıldığı medresedir. 1204 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev ve kız kardeşi Gevher Nesibe Hatun tarafından kurulur.
- Amasya Dârüşşifâsı: İlhanlılar zamanında, Yıldız Hatun tarafından kurulur. Şifahanede cerrahi müdahalelerin yanı sıra müzik terapisi uygulanarak ruhsal ve fiziksel hastalıkların tedavisi yapılmıştır.
- 2. Bâyezid Dârüşşifâsı: 2. Bâyezid’in emri ile inşa edilen Edirne’deki yapıdır. Evliya Çelebi notlarında; üç hânende(şarkıcı), bir neyzen, bir kemânî, bir musîkâri (nefesli saz), bir sânturi, bir çeng sânturi, bir udî olup hastalara ve delilere musiki dinletildiğinden bahseder. Aynı zamanda nesrin, şebboy, karanfil, lale, sümbül gibi çok çeşitli hoş kokulu çiçeklerden faydalanılır.
Geçmişten günümüze gelişerek ve halen de gelişmekte olan bu yönteminin bir uzmanlık dalı haline gelmesi ise 2. Dünya Savaşı ile mümkün olur. Hastanede tedavi görmekte olan fiziksel ve ruhsal yaralı askerlere müzik dinletilir. Buradan yola çıkılarak 1960 yılında tedavi amaçlı müziğin kullanılması için uzman yetiştirilmesinin gerekliliğine inanılır. Müzik terapisi yıllar içerisinde akademik dünyanın dikkatini çeker ve üç yaklaşım ortaya atılarak incelenmeye başlanır.
Müzik Terapisi Nasıl Yapılır?
Uzun araştırmalar sonucunda müzik terapisi nasıl yapılır sorunsalı netlik kazanır ve “Aktif ve Reseptif” olmak üzere iki kategoride incelenir. Reseptif çalışmalarda danışana sadece müzik dinletilir. Aktif terapi ile danışanın o anda içinden geldiği gibi davranıp konuşması beklenir. Kimi zaman bir enstrüman çalması istenir. Hatta şarkı sözü bile yazdırılır. Bu kategoriler uygulanırken belli başlı yaklaşımlar baz alınmaktadır. Bu yaklaşımlar ise şöyledir;
- Davranışsal Müzik Terapi > Olumsuz davranışları kontrol altına almak ve davranış analizi yapılarak müzik yolu ile iyileştirme sağlanmaktadır. Gitar ve piyano kullanılmaktadır.
- Benenzon Müzik Terapi (BMMT) > Müzik terapisi uygulama yöntemi olarak psikoanalitik yaklaşımı benimser. Klinik vakaların çözümünde başarılı olan bir metottur.
- TheBonnyMethod of GuidedImageryand Music (GIM) > Anksiyete, depresyon, kanser hastaları kadar kişisel gelişim içinde kullanılan bir metottur. Danışana müzik dinletilir ve danışandan zihninde oluşan görüntüler, imgeler, hisler ve düşünceleri anlatması istenir. Bir nevi müziğin götürdüğü yere git, halidir.
- Nordoff&Robbins Müzik Terapi > Öğrenme güçlüğü ya da ruhsal sorun yaşayanların tedavisinde kullanılır. Doğaçlama esnasında ritmin danışan ile uyumu önemlidir. Ayrıca söz konusu metodun, zihinsel engelli çocukların motor ve bilişsel gelişimlerine olumlu katkıları dikkat çekmektedir.
- Analitik Müzik Terapi (AMT) > Müzikle ruhların şifa bulduğu düşünülmektedir. Terapide, müziğe aktif katılım sağlaması ve ardından davranışlarının gözlemlenmesi yöntemi kullanılmaktadır.
Müzik Terapisti Nasıl Olunur?
Müzik terapisti nasıl olunur merak edilen sorulardan birisidir. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eğitim ve Sertifikasyon Hizmetleri Daire Başkanlığı 2016 kaynaklarına göre “Müzikterapi Sertifikalı Eğitim Programı” ile müzik terapisti olmak mümkündür. Müzik terapisi uygulayıcısı için aranılan şartlar, adayların Sağlık Meslek Mensubu ya da Lisans Düzeyinde Müzik Alanı Mensupları olmaları yönündedir. Toplamda 10 modülden oluşan bir müzik terapisi eğitimi programı mevcuttur. Katılımcılar kendi bölümlerine ait derslere katılamama hakkına sahiptir. Belirtmek gerekir ki Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eğitim ve Sertifikasyon Hizmetleri Daire Başkanlığı resmi sitesinde sertifika eğitimleri hakkında güncel bilgilere ulaşılamamaktadır.
Farabi’ye Göre Musiki Makamlarının İnsan Ruhuna Etkileri
Filozof ve astronom kimliği ile bilinse de Farabi Doğu’nun müzikolojisine kıymetli eserler katmıştır. Kendisi de bir müzisyen olan Farabi, bir rivayete göre müziğini icra ederken izleyileri önce kahkahaya ardından kedere ve son olarak da uykuya sevk etmiştir. Uyguladığı müzik terapisi ne denli doğrudur bilemiyoruz ancak Farabi’ye göre makamların ruha etkisi şöyledir;
- Rast Makamı > Neşe, huzur
- Rehavi Makamı > Sonsuzluk
- Küçek Makamı > Hüzün, elem, keder
- Büzürg Makamı > Korku
- Isfahan Makamı > Güven
- Uşşak Makamı > Gülme
- Zirgüle Makamı > Uyku
- Saba Makamı > Cesaret, kuvvet
- Buselik Makamı > Güç kuvvet
- Hüseyni Makamı > Sakinlik, rahatlık
- Hicaz Makamı > Alçak gönülülük
- Neva Makamı > Lezzet, ferahlık
Hangi Makam Hangi Hastalığa İyi Gelir
Hangi makam hangi hastalığa iyi gelir konusunda Osmanlı Hekimi Gevrekzâde Hasan Efendi bizi müzik terapisi konusunda aydınlatmaktadır. Akciğer ve cüzam hastalıkları araştırmaları kadar müzikle ilgili çalışmaları da dikkat çeken hekimden elde dilen veriler şöyledir;
- Rast makamı: Felç, inme tedavisinde kullanılır.
- Irak makamı: Ateşli hastalıklara, kalp çarpıntısına faydalıdır.
- Isfahân makamı: Zekâ gücünü arttırır.
- Zirefkend makamı: Yüz felci, sırt ve mafsal ağrıları giderir.
- Rehâvî makamı: Baş ağrısı, kalp çarpıntısı ve kan hastalıkları tedavisinde kullanılır.
- Büzürg makamı: Bağırsak ağrısına, zihin berraklığına, aşk ağrılarına, korkular iyi gelir.
- Zengüle makamı: Kalbe ferahlık, ciğer ve mideye rahatlık verir.
- Hicaz makamı: İdrar yolları rahatsızlıklarını azaltırken şehevî gücü arttırır.
- Bûselik makamı: Baş ağrısını hafifletir
- Uşşak makamı: Gut hastalığı tedavisinin yanı sıra uykusuzluk ve ayak ağrılarına iyi gelir
- Hüseynî makamı: Kalp, ciğer iltihaplanmaları, mide rahatsızlıkları ve hummâlı hastalıkları tedavide kullanılır.
- Nevâ makamı: Siyatik ağrısını ve hanımların terlemesini azaltır.
Tüm bunlara ek olarak melodiler tam bir endorfin pompalayıcısıdır. Bu da mutlu, depresyonu hafiflemiş ve ağrıları azalmış bir birey demektir. Bir araştırmaya göre de müziğin “anılar, şimdi gözümde canlandılar” etkisine sahip olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple Alzheimer hastalarına müzikle terapi uygulanmaktadır.
0 Yorum